27 Eylül 2013 Cuma

Devranın Devinimlerinde Devrilirken Devrik Cümleler

Otobüs terminaline varamadan bu zamanın yolcusu
Homojenize olamayan yüreğinde hatıraların tortusu
birikmişti, süzgeci parçalanmış sevgisi
delinmiş ve geriye getirememişti giden sonsuzu

Talihi, tartaklanıp tahtından atılan bir kral gibiydi
Beğendiği pelerini hayatın Batman'i giymişti
Bir gömleği kalmıştı paradoksundan sıyrılan zihninde
O da gidenlerin dönmediği o geminin kompartımanına gizliydi

Sergüzeştti bu hayat, sesi çıkmayan serzenişlerinde
Sevişlerindeki sahicilik eskicinin kırılmış sepetinde
çürürken, imite ediliyordu hisleri
Savrulan saatleri geri getiremiyordu zamanın serpilişlerinde

Devranın devinimlerinde devrilen bu muntazam bahtı
tartmaya çalışsa da kaldıramıyordu hiçbir tartı
Tarihi geçmiş bileti kondüktöre uzatırken 
frontal lobunda bir yankı:

Canım, bir su ver de susuzluğunu giderelim bu hayatın,
bardağı taşıran son damla da yüreğime aksın.

Zaman çok geçmeden, zamanı ezip geç.

2 yorum:

  1. Efenim mollaahmetoğlucuğum-geyik yapacakken bunu yazınca birden üslubuma çekidüzen verme ihtiyacı hissediyorum, bu da anlık bir içsel gözlemim oldu- cümle eğip bükücülüğünüz dışında çizim yeteneğiniz de mi vardı? AHAHAHA demek istiyorum izninle çizim için, dalga geçmek için değil, komik buldum, aslında ilginç ve farklı da olmuş, sevdim :) Ama lütfen şiirlerine bir çekidüzen ver, ben anlayabiliyorum diye bu blogunda takılıyordum, lakin yazılarından pek farklı olmamış bu şiir. Nerde o baston-pardon sadeliğindeki uyaklar... HA?

    YanıtlaSil
  2. Matruşka bebekler gibi dizilmiş içime yetenekler, ayıptır söylemesi; ama daha da ayıptır hiç söylememesi...
    ahahaha, bilmem, belki onlar da devranın devinimlerinde devriliyordur.

    YanıtlaSil